Hakan Kerim Karademir’in direktör koltuğuna oturduğu Uçuş 811, 10 Mart Cuma günü vizyona giriyor. Sinemanın Özel gösterimi, Atatürk Kültür Merkezi’nde bulunan Yeşilçam Sineması’nda gerçekleşti.
Uçuş 811; 2 milyon dolar bedelindeki bir zümrütü Amerika Birleşik Devletleri’ndeki müzayedeye götüren Azra ve Cengiz çiftinin de içinde olduğu 811 numaralı uçağın, İstanbul’dan New York’a gitmek üzere havalanırken yaşanan kuşkulu bir vefatın bütün yolcuların mukadderatını değiştirmesini anlatıyor.
“ÇOK KATMANLI BİR İŞ”
Türkiye’de çekilmiş uçakta geçen birinci sinema olma özelliğini taşıyan Uçuş 811 hakkında konuşan Burcu Kara, “Tamamı uçakta geçen farklı bir sinema oldu. Birinci andan itibaren heyecanla çalıştım. tekrar tekrar izlenebilecek Fazla katmanlı bir Amel oldu. Geçen kış bir tayyare hangarında adeta donarak çektik filmi” dedi.
“BENİM İÇİN ÇOK DUYGUSAL BİR DÖNEMDİ”
Bursalı olan, uzun müddettir boş vakitlerini İznik’de tamiratını yaptığı köy meskeninde geçiren Ünlü oyuncu, “Benim için çok duygusal da bir Devre olduğu için hayatına olağan devam edemiyorsun. Yaşananlar kelamlara sığacak şeyler değil. İlah hepimizin yardımcısı olsun” kelamlarıyla sarsıntıyla ilgili keder ve derdini lisana getirdi.
“DOĞAYLA SAVAŞARAK DEĞİL, Ahenk SAĞLAYARAK YAŞAMALIYIZ”
Doğayla savaşmadan onunla uyumlu biçimde tedbirimizi alarak yaşamalıyız. Bu kadar imkanlar varken yapıları Mimar Sinan’ın 500 Yıl Evvel uyguladığı üzere bilime Müsait yapmalıyız. Dedelerimiz ve evvelki jenerasyonla neden dağların eteklerine yerleşim kurmuşlar. Bu gerçeği görmeliyiz. Ovalar, Irmak kenarları, dereler yerleşim alanı olmamalı. Umarım bundan sonra gereken tedbirler alınır.
Yorum Yok