İhsan Dindar – milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr
Konuşmamıza içinde bulunduğumuz bu harika durumla başlamak istiyorum. Pandemi günleriniz nasıl geçiyor?
Elbette şiddetli bir Yıl oldu. En berbatı, dünyanın birçok kültürel kurumunun kapandığını ya da kapandığını ve saygın arkadaşlarımın ve meslektaşlarımın birçoğunun işsiz olduğunu görmek. Ayrıcalıklı bir pozisyondayım: Şu anda ARTE kanalında yayımlanmak üzere çekilen Hope @ Home isimli 130’dan Çok mesken konseri gerçekleştirdim. Böylece en azından 250’den Çok müzisyen ve düzinelerce grup ve teknisyen istihdam edebildik.
Enstrümanınıza olan hakimiyetiniz ve yorumunuz sayesinde birçok Sefer ECHO Mükafatı kazandınız. Kemanınızla aranızda nasıl bir bağ var?
Aramızda Fazla ağır bir bağ var. Keman çalmayı Fazla seviyorum. Enstrümanım 1742 Guarneri del Gesù, “Ex-Lipinski” isimli mükemmel bir keman.
Son albümünüz çağdaş bir bestekar olan Schnittke’nin yapıtlarından oluşuyor. Bu tercihinizin nedenini neydi? Kendisinin müziği hakkında ne düşünüyorsunuz?
18 yaşındayken Schnittke ile tanıştığım için şanslıydım. Onunla birkaç Yıl çalıştım, yaşayan bir besteciyle irtibat açısından Aka bir ilham kaynağı ve göz açıcıydı. Müziği kusursuz: renkli, esprili ve nihayet derece duygusal. Bence onun bestelediği tango, şimdiye kadar yazılmış en güzellerden biri.
Farklı köklere sahip bir müzisyensiniz. Bu kökler müzikal seyahatinizi etkiledi mi?
Fazlasıyla hem de. Kulaklarımı ve zihnimi açmaya Yardımcı oldu ve bu bir müzisyen olarak her Vakit Yardımcı oldu.
“Ludovico Einaudi’ye hayranlık duyuyorum”
Geçmiş yıllarda Ludovico Einaudi ile ortak çalışmalara imza atmıştınız. Gelecekte de gibisi bir proje görebilir miyiz?
Şu anda değil. Lakin Ludovico Einaudi Fazla yakın bir arkadaşım ve epey tenkide Karşın çıktığı harikulâde seyahate hayranlık duyuyorum.
Geçmişte BİFO ile birçok konsere katıldınız. İstanbul’da da birçok Sefer sahne aldınız. BİFO ve İstanbul sizin için ne Anlatım ediyor?
İstanbul’a bayılıyorum ve BIFO ile performans sergilemeyi Fazla seviyorum. Güç ve coşkuyla dolu Aka müzisyenlerle dolu seçkin bir orkestra. Birkaç Yıl Evvel Mark Antony Turnage tarafından bestelenen bir yapıtın kaydını Viyana’daki Musikverein Konser Salonu’nda gerçekleştirmiştik. Ayrıyeten BBC Proms’taki performans da unutulmaz bir tecrübeydi.
BİFO ile Tekrar tıpkı sahneyi paylaşacaksınız. Lakin bu sefer konser seyircisiz olacak. Bu senin için ne Cin bir tecrübe?
Elbette canlı bir izleyici kitlesine sahip olmayı tercih ederim fakat biliyorum ki birçok insan radyo dinleyecek ve akışta izleyecek. BİFO’nun konser yayınlamaya ve oradan müzik yapmaya devam etmesinin mükemmel olduğunu düşünüyorum. Bu güçlü vakitlerde eksiksiz ve ilham verici bir Örnek teşkil ediyor.
Türkiye’deki dinleyiciler için bir iletisini Mevcut mı?
Burada olmayı ve Türk müzisyenlerle performans sergilemeyi seviyorum. Türkiye’de daima memnuniyetle karşılandım ve BİFO ile çalışmak benim için Fazla şey Anlatım ediyor. Müziği Bir arada kutlayalım!
Fotoğraflar: Nicolas Zonvi
Yorum Yok